DİĞER
Uğur Yücel’in Neyzen Tevfik’i canlandırdığı “Hiç” adlı oyun dolayısıyla Neyzen Tevfik, Yusuf Atılgan, İlhami Algör, Şehbenderzâde Filibeli Ahmet Hilmi, Ergüder Yoldaş, Siya Siyabend ve A'mâk-ı Hayâl...
Edebiyat eleştirmenlerimiz ve edebiyat tarihimiz Nezihe Meriç'i gerçekten unutmuşlar mıdır? Ya da “hangi” edebiyat tarihinden mi bahsediyoruz? Nezihe Meriç'i arayalım ki bulalım...
Yürümek, Aylak Adam'ın tahtına komşu olacak değerde bireyci ve iç bunalım romanıdır, üstelik iki cinsiyeti de kapsayarak ve dahası doğayı bir birey, kenti de bir birey ilan ederek...
Yusuf Atılgan'ı ve Aylak Adam'ı ne kadar sevsek de, C.'nin bir oğlan değil, yetişkin bir erkek olduğunu hatırlayıp eylemlerinin sorumluluğunu kendi üstüne alması gerektiğini fark etme zamanımız belki de gelmiştir
Şüphesiz Orhan Koçak’ın Deleuzecü olmak gibi bir sorumluluğu ve zorunluluğu yok. Ancak anlaşılan Ayhan Geçgin edebiyatı için Deleuze düşüncesi önemli bir kaynak...
Anayurt Oteli’ni okuyup bitirenler Zebercet’tir. Başlayıp orasında burasında bırakanlar da Zebercet’tir. Hiç okumayanlar, Zebercet olduklarını bilmiyorlar daha...
Mehmet Atılgan: Beni daha o yaşta şehirde gezdirerek bende bir kent bilinci oluşturmaya çalışıyor gibiydi. Şehrin dokusu, kültür mirasıyla ilgili ufak tefek şeylere dikkatimi çekmeye çalışırdı...
Türkiye’nin ne Batılılaşmış ne de köylü kalmış kitlelerini temsil eden Zebercet, Türkiye’yi temsil eden Anayurt Oteli’nin içine kendisini kapatır ve yalnızlaşır. Bu bir kaçıştır...
Aylak Adam, Yusuf Atılgan’ın roman ve öykülerinin çekirdeğini oluşturacak, hattını belirleyecektir. Atılgan’ın roman tekniği, sevgilinin var olma ihtimali ile sevgiliye erişmenin imkânsızlığı arasında salınma hâlini öne çıkaracaktır
"Ona ilk mektuplarımı, gençlik içtenliğiyle, Paris’ten ve Bruges’den yazmıştım; yanıtladığında, içinden geçtiğim karanlık tünelin ucunda bir ışık topu belirdiğini söyleyebilirim..."
Tehlikeli Dönüşler, Aylak Adam’la, Ayhan Geçgin’in romanları arasında bağlantılar kuran ve bu bağlantıları kavramsal, kuramsal çözümlemelerle gerekçelendirmeye çalışan bir eleştiri metni. Ama sadece bu kadar değil...
Pislik ve kir, Yusuf Atılgan’ın edebî formülünde vazgeçilmez bir yer işgal eder. Yazarın öykü ve romanlarındaki “gerçek kirlenme” çoğunlukla cinsellikle bağlantılıdır. Kirlenme ve pisliğe dair diğer imgeler, bu gerçekliğin metaforları gibidir
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık